HIDAYET
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Търсене
 
 

Display results as :
 


Rechercher Advanced Search

Keywords

Latest topics
» İster İdim Allah’ı
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyЧет Окт 27, 2011 2:35 pm by sunay

» Bir ben vardır bende benden içerü
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyЧет Окт 27, 2011 2:25 pm by sunay

» Allah gıflerı
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyПон Авг 29, 2011 12:51 pm by ferdi7o

» BAYRAM NAMAZI
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyПон Авг 29, 2011 12:18 pm by ferdi7o

» TERAVİH NAMAZI KILINIŞI
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyПон Авг 29, 2011 12:15 pm by ferdi7o

» CENAZE NAMAZI KILINIŞI
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyПон Авг 29, 2011 12:14 pm by ferdi7o

» CUMA NAMAZININ KILINIŞI
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyПон Авг 29, 2011 12:12 pm by ferdi7o

» İlim ilim Bilmektir
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyВто Авг 23, 2011 1:59 pm by ferdi7o

» TÜRK-İŞ’TE BİR AKŞAM
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyПет Авг 19, 2011 12:39 am by ferdi7o

Latest topics
» İster İdim Allah’ı
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyЧет Окт 27, 2011 2:35 pm by sunay

» Bir ben vardır bende benden içerü
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyЧет Окт 27, 2011 2:25 pm by sunay

» Allah gıflerı
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyПон Авг 29, 2011 12:51 pm by ferdi7o

» BAYRAM NAMAZI
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyПон Авг 29, 2011 12:18 pm by ferdi7o

» TERAVİH NAMAZI KILINIŞI
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyПон Авг 29, 2011 12:15 pm by ferdi7o

» CENAZE NAMAZI KILINIŞI
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyПон Авг 29, 2011 12:14 pm by ferdi7o

» CUMA NAMAZININ KILINIŞI
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyПон Авг 29, 2011 12:12 pm by ferdi7o

» İlim ilim Bilmektir
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyВто Авг 23, 2011 1:59 pm by ferdi7o

» TÜRK-İŞ’TE BİR AKŞAM
Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? EmptyПет Авг 19, 2011 12:39 am by ferdi7o

Май 2024
ПонВтоСряЧетПетСъбНед
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Календар Календар

free forum

Dostuz bizi bulun
www.dostuz.bulboard.com

Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor?

Go down

Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor? Empty Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor?

Писане by ferdi7o Чет Авг 18, 2011 10:03 pm

Mehdi (A.S), Ahir Zamanda Unutulan Hidayeti Nasıl Açıklıyor?





Mehdi (A.S)’ın temel
vazifesi, kendisine verilen “Mehdi” lakâbından da anlaşıldığı gibi
HİDAYETTİR ve en büyük vazifesi, Kur’ân âyetleriyle delillere dayalı
îmân hakikatlerini ve hidayeti bütün dünyaya neşretmektir.
Mehdi (A.S)’ın kıyâmete yakın bir zamanda, ahir zamanda gönderilmesi
ve lakâbından da anlaşıldığı gibi hidayete erdiren bir devrin imamı
olması, O’nun insanlığın hidayete son derece muhtaç olduğu ve
hakikatlerin unutulduğu ahir zamanda Allah tarafından vazifeli
kılındığını gösterir.

Allahû Tealâ Mehdi (A.S)’ı, ahir zamanda unutulan hidayeti açıklamak
ve insanları hidayete erdirmek üzere bir devrin imamı olarak vazifeli
kılmıştır. Secde Suresinin 24. âyeti kerimesinde Yüce Rabbimiz, devrin
imamları için şöyle buyuruyor:



32/SECDE-24: Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkınûn(yûkınûne).

Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık ve sabır
sahibi oldukları ve âyetlerimize (Hakk’ul yakîn seviyesinde) yakîn hasıl
etmiş oldukları için.
Bu âyettekiVe cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ” Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık” ifadesi,
Allahû Tealâ’nın devrin imamlarını Kendi emriyle vazifeli kıldığını
gösterir. Yani devrin imamları, Allah’ın tasarrufu altına aldığı ve
vazifeli kıldığı, Allah’ın elçileridir ve onlar, Allah neyi konuşturursa
onu konuşur ve onlar ilmi yalnızca Allah’tan alırlar.

Mehdi (A.S) da ahir zamanda hidayete erdiren bir devrin bir imamı
olarak Allah tarafından vazifeli kılınmıştır ve Allah’ın tasarrufu
altındadır ve Mehdi (A.S) ilmini kitaplardan veya dîn öğreticilerinden
değil, sadece Allahû Tealâ’dan almıştır.

Aynı şekilde Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in Hadîs-i Şerif’inde: Mehdi bizden, ehl-i beyttendir, Allah onu bir gecede irşad ve ıslâh eder.” (Sünen-i İbn Mace 10/348)
diye buyurduğu gibi bu Hadîs-i Şerif, Mehdi (A.S)’ın, Allah tarafından
irşad makamının sahibi olarak vazifeli kılındığını göstermektedir.

Yani demek ki Mehdi (A.S) Allah tarafından vazifeli kılınmıştır ve
Kendisine bu ilmi veren ve ilmin ötesini öğreten, Kur’ân-ı Kerîm’in
ruhunu ve bütün inceliklerini kelime kelime mânâlarıyla öğreten sadece
Allahû Tealâ’dır ve Allahû Tealâ Mehdi (A.S)’a tam 19 cilt olmak üzere
Kur’ân-ı Kerîm tefsiri açıklamasını yaptırmıştır. İnşaallah ayrıca
Allahû Tealâ’nın Mehdi (A.S)’a açıklattığı Kur’ân-ı Kerîm tefsirini
kelime kelime mânâlarıyla www.kurantefsiri.com adlı sitede inceleyebilirsiniz.

Öyleyse Mehdi (A.S) bu ilmi kitaplardan, dîn öğreticilerinden veya üniversitelerden değil, sadece Allah’tan almıştır
ve O’nu bu konuda eğiten ve bu Kurân-ı Kerîm hakikatlerini ve hidayeti
en açık detaylarıyla açıklattıran sadece Allahû Tealâ’dır.

Allahû Tealâ’nın Mehdi (A.S)’a verdiği ilim, bir önceki yaşamış diğer
devrin imamlarının ilminden daha öte bir ilimdir. Rabbimiz, önceki
devrilerde yaşamış devrin imamlarına da hakikatleri açıklamıştır, fakat
Mehdi (A.S)’ın vazifede bulunduğu kıyâmete yakın olan bu devrede Allahû
Tealâ Mehdi (A.S) ile Kur’ân-ın birçok ince sırlarını açığa çıkarmış ve
O’na ilmin ötesini öğretmiştir.

Zamanımızda birçok Kur’ân mealleri yazılmıştır. Fakat incelemelere
göre 23 tane mealden hiçbirinde hidayetin asıl mânâsı açıklanmamıştır.
Çünkü bunun sebebi, İslâm âlemi içinde asırlardan bu yana kitaplar
yazılmış ve zamanımızdaki dîn öğretisi öyle bir öğreti haline gelmiş ki;
zamanla muhtevasına emaniyelerin, bid’at ve hurafelerin karıştığı bu
kitaplardan alınan bu öğreti, dînimize sonradan dînin aslında olmayan
fakat dîne sonradan sokulmuş olan bid’atlarin girmesine sebebiyet vermiş
ve bununla birlikte Kurân-daki birçok kavramların asıl mânâları unutulmuş. Mesela bunlardan en önemli olan hidayet, Sıratı Mustakîm, takva, âmenû ve bunun gibi birçok kavramlar.

İşte bu sebepten dolayı Mehdi (A.S) bu devirde unutulan bu Kur’ân
hakikatlerini yeniden hayata getirmek ve dînimize sonradan giren
bid’âtleri ortadan kaldırmak üzere vazifeli kılınmıştır.

14 asır önce Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in kalbine Kur’ân-ı Kerîm’i
âyet âyet indiren Allahû Tealâ’dır ve Kur’ân-ın âyet âyet bütün
sırlarının yegâne sahibi olan Allahû Tealâ, kıyâmetin yaklaştığı ahir
zamanda Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in vekili Mehdi (A.S) ile Kur’ân-ın
birçok sırlarını ve unutulan hakikatlerini açığa çıkarmıştır.

Zamanımızda ne yazık ki hidayet kavramı da, Sıratı Mustakîm kavramı
da doğru yol olarak yorumlanmış ve hidayetin asıl mânâsı örtülmüştür.
Fakat hidayetin asıl mânâsı Allah’a ulaşmaktır ve Allah tarafından
vazifeli kılınmış olan Mehdi (A.S) bu devirde hidayeti en açık
detaylarıyla anlatan tek kişidir. Âyet-i kerimelerde buyurulur ki:

2/BAKARA-120: Ve len terdâ ankel yahûdu ve len nasârâ hattâ tettebia milletehum kul inne hudâllâhi huvel hudâ ve leinitteba’te ehvâehum ba’dellezî câeke minel ilmi, mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).

Sen onların dînine tâbî olmadıkça (uymadıkça) ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden (asla) razı olmazlar. De ki: “Muhakkak ki Allah’a ulaşmak (var ya) işte o, hidayettir.” Sana
gelen bunca ilimden sonra eğer onların hevalarına uyarsan andolsun ki;
Allah’tan sana ne bir dost ve ne de bir yardımcı olur.

3/ÂLİ İMRÂN-73: Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en
yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel
fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâ’(yeşâu), vallâhu vâsiun
alîm(alîmun).


Ve (Ehli Kitap): “Sizin dîninize tâbî olandan başkasına inanmayın.” (dediler). (Habibim onlara) De ki: “Muhakkak ki hidayet Allah’a ulaşmaktır. (İnsanın ruhunun ölmeden önce Allah’a ulaşmasıdır.)
Size verilenin bir benzerinin, bir başkasına verilmesidir.” Yoksa
onlar, Rabbiniz’in huzurunda, sizinle çekişiyorlar mı? (Onlara) De ki:
“Muhakkak ki fazl Allah’ın elindedir. Onu dilediğine verir.” Ve Allah,
Vâsi’dir (ilmi geniştir, herşeyi kapsar), Alîm’dir (en iyi bilendir).

6/EN’ÂM-71: Kul e ned’û min dûnillâhi mâ lâ yenfeunâ ve
lâ yadurrunâ ve nureddu alâ a’kâbinâ ba’de iz hedânâllâhu
kellezîstehvethuş şeyâtînu fîl ardı hayrâne lehû ashâbun yed’ûnehû ilel
hude’tinâ, kul inne hudallâhi huvel hudâ, ve umirnâ li nuslime li rabbil âlemîn(âlemîne).


De ki: “Bize fayda ve zarar vermeyen Allah’tan başka şeylere mi dua
edelim? Bizi Allah’ın hidayete erdirmesinden sonra, yeryüzünde
şeytanların kandırıp, şaşkın bıraktığı, arkadaşlarının da “bize hidayete
gel” diye çağırdığı kimse gibi topuklarımızın üzerinde geriye mi
döndürülelim?” De ki: “Muhakkak ki, Allah’a ulaşmak, o, hidayettir ve biz âlemlerin Rabbine teslim olmakla emrolunduk.”
Öyleyse hidayet Allah’a ulaşmaktır ve Yüce Rabbimiz sadece bir
dilekle Allah’a yönelerek, Allah’a ulaşmayı dileyen kişiyi mutlaka
kendisine ulaştıracak, O’nu hidayete erdirecektir.

Mehdi (A.S) bütün insanlığa: “KİM ALLAH’A YÖNELİR, ALLAH’A ULAŞMAYI DİLERSE, ALLAH ONLARI MUTLAKA KENDİSİNE ULAŞTIRACAK, HİDAYETE ERDİRECEKTİR” diye,
hidayeti müjdeliyor, bütün insanlığı hidayete çağırıyor. Ve bütün
hakikatleri sadece âyet-i kerimelerle ispat ederek, Allah’tan getirdiği
hakikatleri insanlığa sunuyor. Hem insanlığı uyarıyor ve hem de
müjdeliyor. Ankebût Suresinin 5. âyetinde buyurulur ki:

29/ANKEBÛT-5: Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât(leâtin), ve huves semîul alîm(alîmu).

Kim Allah’a mülâki olmayı (hayattayken Allah’a ulaşmayı) dilerse, o
taktirde muhakkak ki Allah’ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir
(ruhu mutlaka hayattayken Allah’a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten, en
iyi bilendir.
men : kim

kâne : oldu

yercû : diler

likâe allâhi: Allah’a mülâki olmak, Allah’a ulaşmak

Men kâne yercû likâallâhi: Kim Allah’a ulaşmayı (hayattayken Allah’a ulaşmayı) dilerse

fe : o zaman, o taktirde

inne : muhakkak ki

ecelallâhi (ecele allahi) : Allah’ın tayin ettiği zaman, gün

le : mutlaka

âtin : gelecek

fe inne ecelallâhi leât(leâtin): o taktirde muhakkak ki Allah’ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir
Yüce Rabbimiz, bu âyet-i kerimede “yercû” yani “diler” ifadesiyle, “Men kâne yercû likâallâhi” yani “kim Allah’a ulaşmayı dilerse” ifadesiyle, Allah’a ulaşmayı dilemeyi açıklıyor ve, “o taktirde muhakkak ki Allah’ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir” ifadesiyle de hayattayken Allah’a ulaşmayı dileyen kişileri mutlaka Kendisine ulaştıracağını bildiriyor.

Allah’a yönelmenin Allah’a ulaşmayı dilemek olduğunu anlatan Şura Suresinin-13. âyet-i kerimesinde de şöyle buyuruyor:

42/ŞÛRÂ-13: Şerea lekum mined dîni mâ vassâ
bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ
ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel
muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi
), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).

(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi
(şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde)
fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya
vasiyet ettiğimiz şeyi sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin
onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere
zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).
Yani Mehdi (A.S)’ın kelime kelime açıkladığı gibi:

allâhu : Allah

yectebî : seçer

ileyhi : ona, kendisine

men : kimse, kişi

yeşâu : diler

allâhu yectebî ileyhi men yeşâu: Allah, dilediğini Kendisine seçer



ve yehdî : ve hidayete erdirir, ulaştırır

ileyhi : ona, kendisine

men : kimse, kişi

yunîbu : yönelir

ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu). ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


Aynı şekilde Rad Suresinin 27. âyeti de dalâlette kalanları ve
hidayete erenleri açıklamaktadır. Yani Allah’ın kendilerini dalâlette
bıraktığı kişiler, Allah’a ulaşmayı dilemedikleri sebebiyle Allah’ın
hidayete erdirmeyecek olduğu kişilerdir. Fakat bu âyetteki hidayete
erecek olan kişiler ise bir dilekle Allah’a yönelerek Allah’a ulaşmayı
diledikleri sebebiyle Allah’ın Kendisine ulaştırarak hidayete erdireceği
kişilerdir:



13/RA’D-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ
unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men
yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).


Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?”
derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve
O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”
Yani Mehdi (A.S)’ın kelime kelime açıkladığı gibi:

kul : de ki

inne allâhe : muhakkak Allah

yudillu : dalâlette bırakır

men yeşâu : dilediği kimseyi

kul innallâhe yudillu men yeşâu: De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır



ve yehdî : ve hidayete erdirir (ulaştırır)

ileyhi : ona

men enâbe : dönen, yönelen kimse

ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe): ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”
Şura Suresinin 13. ve Rad Suresinin 27. âyetlerindeki: “yehdî ileyhi”O’na, kendisine ulaştırır, hidayete erdirir”, kelimesine baktığımızda açık olarak bu âyetteki: “yehdî”kelimesi ile“mehdî” kelimesinin aynı kökten geldiği görülür.

Yani burada açıklamak istediğimiz; kendisine, kendisi en üst seviye
hidayete ermiş olup, hidayete erdiren, Allah’a ulaştıran mânâsındaki “mehdî” lâkabı verilen Mehdi (A.S), Rad-27 ve Şura Suresinin 13. âyetinde: yehdî ileyhi men yunîbu” “ yehdî ileyhi men enâb(enâbe)” diye buyurulduğu gibi, Allahû Tealâ’nın: “O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır, kendisine hidayet eder, davetine çağırmaktadır.






Sadıkun K. Mevlûd
ferdi7o
ferdi7o
Admin Webmaster

Брой мнения : 139
Join date : 07.07.2011
Age : 33

Върнете се в началото Go down

Върнете се в началото

- Similar topics

 
Права за този форум:
Не Можете да отговаряте на темите